Ölmeden Önce Söyledikleri Allah’ın Var Olduğunu İspatladı! İbretlik Bir Olay

Küçük Kızın Ölmeden Önce Söyledikleri Allah’ın Var Olduğunu İspatladı, Onu Gördü ve Bir Mucize Oldu! Hayretler içerisinde okuyacağınız küçük kızın ibretlik bir hayata dönüş hikayesi sonuna dek okuyunuz efendim. Zamanla yarıştığımız bu dönemlerde hep güzel geçmeyebilir. Kimi erken yaşta hayatı acı bir şekilde yaşar, kimisi ise hayatın son demlerinde. En acısı ise daha minnacık kalplere sahip çocukların boyundan büyük hastalıklara yakalanması. Yılda yüz binlerce çocuk kanser gibi hastalıklardan dolayı maalesef hayatını kaybediyor. Bu acıyı kaldırmak veya anlamaya çalışmak çok zor. Daha küçük yaşta olan Abby’de hastalıkla mücadele edenlerden biri. Onun hikayesini izleyince gerçekten çok etkileneceksiniz. İbretlik bir olay çünkü! Lütfen okumaya devam ediniz.

Doktorlar kendilerinden emin konuştular. 10 yaşında olan Abby en fazla 48 saat yaşayabilecekti. Bu sıradan ve basit bir cümleydi fakat sadece yaşayan ailenin anlayabileceği ağır bir acı taşıyordu. Abby’nin hayatını değiştiren olan bu sözlerin hikayesi çok öncelere dayanıyordu. 6 yıl önce doktorlar evinin lösemi hastalığına yakalandığını ve yaşam şansının az olduğunu keşfetti. O zaman ailenin başına adeta dünyalar yıkılmış gibiydi. Henüz 4 yaşında olan bu kızın bu hastalıkla mücadele etmesi çok kötüydü. Küçücük kalbi bunlara dayanması çok zordu. Hayatın bu kötü yönünü erkenden tanıması onun en büyük şanssızlığı oldu. Umutsuz bir vaka gibi görünen bu hastalığın üstesinden gelmek hiç kolay değil. Her yıl yüzlerce çocuk lösemiden dolayı ne yazık ki hayatını kaybediyor. Aile her şeye rağmen o hastalıkla mücadele ettiler ve mümkün olan her şeyi yapmaya çalıştılar. Doktorlar kızın yaşama şansının olmadığını söyledikten sonra bile mücadele etmeye devam ettiler.

Abby’yi çok seven ebeveynleri bu gerçek karşısında gizlice ağladılar. Abby’nin yanında ise hiçbir şey olmamış gibi devam etmeye çalıştılar. Hüzünlüyken mutlu olmaya çalışmak belki de dünyanın en acı verici durumu olabilir. İyi günde yaşadılar, kötü günde. 6 yıl boyunca Furku ailesi Virjinya’daki evlerinden çeşitli eyaletlerdeki hastanelere gidip geldiler. Evin annesi Petty, bir gazeteye yaptığı açıklamada her günü son günüymüş gibi yaşayarak onu hep mutlu ettik. Enfeksiyon kapmaya açıktı ve onu her an kaybedebiliriz diye çok korktuk şeklinde konuştu. 2013’ün Ekim ayında Ebin’in tedavisi tamamlandı. Hastalığından tam kurtulmasa da eskiye göre çok daha iyiydi. Artık okula gidebiliyor, arkadaşlarıyla oyun oynayabiliyordu. Hatta izcilik kampına bile gitti. Ancak Ebin’in hastalığı tekrardan nüksetti.

Bir yıl sonra hastalığı geri döndü. Ancak bu sefer çok daha ciddiydi. Annesi gözyaşları içinde anlatıyordu o günleri. Tedaviler ciddiydi, hareket edemezdi, konuşamıyordu ve çok zayıflamıştı. Doktor, onun acı çekmesine izin vermemi söyledi, diyordu. Abby yerinden kıpırdamaya başladı. Yaşadığı her saniye acı çekiyordu. Ağzını açamıyor ve konuşamıyordu. Bu ağır hastalığın ciddileşmesi nedeniyle aile, Chicago’daki hastanenin yakınlarına taşınmak zorunda kaldı. Talihsiz kıza son kez kemik iliği nakdi yapıldı ancak daha minnacılık olan vücudu onu reddetti. Son çare olan bu tedavi de başarısız olmuştu ve doktorlar artık yolun sonuna geldiğini hissettiler. Müjdeli haber bekleyen acılı aileye bu haberi söylemek doktorlar için çok zor olacaktı. Fakat söylemek zorundalar ve Abby’nin 48 saat kaldığını söylediler. Küçük kızın böbrekleri iflas etmişti. Yoğun bakım ünitesine alınan küçük kız son anlarını ailesinin yanında geçirdi. Bu zorlu mücadeleyi kaybeden Abby’nin ebeveynleri cenaze için gerekli hazırlıklara başlamak zorunda kaldılar. Tabutu seçildi, nenesi ve dedesi torununa elveda edebilmek için Chicago’ya uçtu. Abby’ye kimse öleceğini söylemedi. Daha doğrusu cesaret edemediler.

Herkesin küçük kızın ölümünü kabullendiği o anlarda Abby gözlerini açtı ve bir şeyler mırıldanmaya başladı. Dilinden sadece şu kelimeler döküldü. Yaşamak için çok nedenim var. Yaşamak için çok nedenim var. Onun her dediğini büyük bir dikkatle dinleyen aile. Bu sözlere sonra gözyaşlarını tutamadılar. Umutlar tükendiği için tedavisi bile devam ettirilmez. Ve ailesi küçük kıza elveda ederken küçük kız herkesi şaşırtmayı başardı. 48 saat geçmişti fakat doktorların dediği gibi küçük kız ölmemişti. Tam tersi daha iyiye gidiyordu. Ebinin annesi Petty. Gözlerimize inanamadık. Günler, haftalar ve aylar geçti. Küçük kızımız bir anda yürümeye başladı. Bu tam anlamıyla bir mucizeydi açıklamasında bulundu.

Abby şimdilerde 10 yaşında ve okuluna devam ediyor. Geleceğe daha umutlu gözlerle bakan Abby’e ailesi çok iyi davranıyor. Ölümünü ve hayata dönüşünü en ön sıradan seyreden anne ise yaşadıklarını asla unutmayacağını söylüyor. Mucizenin ardından bir yıl geçti. Doktorlar Abby’nin mucizevi şekilde hayata dönüşüne bilimsel bir açıklama yapamadılar. Şüphesiz bilimin açıklayamayacağı birçok gerçek var. En büyük hata ise mantık olarak davranmaktadır. Her ne olursa olsun hayata olan inancı kaybetmemek lazım. İnsanları ve bilimin ötesine geçen bu olay bunun en büyük ispatı gibi. Türkiye’de lösemi hastalığına yakalanan binlerce çocuk ve acılı aile var. Videoyu paylaşarak onlara evinin mucizesini duyurabilirsiniz. Rabbim tüm hastalarımıza şifa versin inşallah.

NOT: Bu makalede ve videoda bize kaynaklık eden “Herşey DahilYoutube kanalına teşekkürü bir borç biliriz. Birbirinden ilginç ve dikkat çekici videolar için “Herşey DahilYoutube kanalına abone olabilir ve videoları izleyip beğenebilirsiniz efendim.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.